Binance Vadeli İşlemler Rehberi-4
Mum grafikleri, işlem hacmi, dalga analizi, gann açıları, para-risk yönetimi ve psikolojik davranış biçimleri
Description
Diyelim ki çalıştığnız işyerinde veya yaptığınız işteki mevcut geliriniz ayda 6 milyar TL (yılda 72 milyar TL) ve amacınız bu işlerin yerine yatırım yaparak bu getiriyi sağlamış olmak. Bir trader olarak artık yeni masraflarınız olacak (bilgisayar, yazılım, veri hattı, dergiler, seminerler, kitaplar vs.) Takribi bir rakam eklesek yıllık ihticayınız 80 milyar olacak. Şimdi yılda ne kadar getiri sağlayabileceğinizi tahmin edelim Diyelim ki yılda %50 gibi bir oranı tutturabilirsiniz. İyi düşünün. Bugün dünyanın en iyi traderları, en müthiş guruları ve en başarılı yatırım fonları bile bu tür oranları istikrarlı bir şekilde tutturamıyorlar. (Warren Buffett ve Peter Lynch' ın ortalaması %30 civarı) Türkiye' de A tipi yatırım fonlarının Mayıs sonu itibariyle yıllık getiri ortalaması %33 (bir yıl önce %20 idi, önce daha da küçüktü) Öte yandan bireysel yatırımcıların özellikle ilk yıllarında para kaybettiklerini de biliyoruz. Öyleyse biraz daha gerçekçi olalım ve yılda %25 getiri elde edebileceğinizi varsayalaım ( bu hiç de yabana atılacak bir oran değil) Bunu sağlamak için işe 400 milyar TL ile başlamanız gerek! Beklediğinizden veya sahip olduğunuzdan biraz fazla çıktı değil mi! İyi de kimse size mevcut işinizi bırakın demedi ki. Daha iyi bir yatırımcı olana ve tasarruf hesabınız biraz büyüyene dek düzenli gelir üreten işinizde kalın. Yatırım deneyim ve performansınız artsa bile bu tür bir hayat tarzı sürebilmek için diğer koşullarında uygun olması gerekecektir. Örneğin birden bire önünüzde bulduğunuz 24 saati çok iyi değerlendirecek bir disipline sahip olmanız gerekir. Bu boş vakti yıllardır özlemini çektiğiniz ama bir türlü vakit bulup yapamadığınız hobilerinize veya havuz kenerında bütün gün gazete okumaya ayırsanız, düzenli gelir getiren işinizin yerine seçtiğiniz tam-zamanlı yatırımcı olma uğraşınızda başarılı olmanız hayal olur. Öte yandan bu yeni hayat tarzında size hem duygusal hem de belki parasal olarak yardımcı olacak bir eşiniz, ortağınız, can yoldaşınız olması gerekir. Bu yeni hayat tarzı bereberinde adapte olunması gereken bazı koşullar da getirecektir. Örneğin yeni bir yol güzergahı, evden çalışacaksanız, ev sorumlulukları, daha rahat bir giyim tarzı, varsa çocukların, eşinizin, komşuların sizi devamlı ayak altında bulması vs. bütün bunlar ve belki de ilk defa kendi vaktinizin patronu haline gelmek, bu yeni hayat tarzına psikolojik olarak uyum sağlamanızda bazı engeller teşkil edebilir ve davranış biçimlerinizde bozukluklara yol açabilir.
Gerisini de düşünün. Diyelim ki artık faturalarınızı ödeyecek seviyeye geldiniz. İş orada bitmiyor. Hem daha fazla tasarruf etmek isteyeceksiniz. Hem enflasyonla birlikte masraflarınız artacak. Hem de çocukların okulu, o yeni araba, tatil, yeni koltuk takımı ve bozulan çamaşır makinesi vs. gibi yepyeni masraflarınız doğacak. Yılda 80 milyar yetmeyecek. Bu rakamı 110' a çıkaralım. Yıllık %25 getiri ile hesap edecek olursak işe 440 milyar TL ile başlamanız gerek! Aman dedirtti değil mi? Ya düşündüğünüz ve umut ettiğiniz kadar iyi bir performans gösteremezseniz ne olacak? Diyelim ki %25 değil de %15 getiri elde edebildiniz. Öyleyse başlangıç için 733 milyar TL lazım! %25 ten daha iyi getiri elde ederseniz ne ala. Bu hayatınız daha kolay yapacaktır ama unutmayın ki bu getiriyi her yıl elde etmeniz gerek. Dünyanın en iyi trader'ları bile %30 yapıyor. Bu ortalama %10 yapar. (bileşik hesapladığınızda yılda sadece %7) Siz becerebilecek misiniz? Evet, bu soru insanı tekrar düşündürüyor ama cesaretiniz kırılmasın. Bu yapılmayacak bir şey değil. Dünyada bu hayat tarzını benimsemiş, evinden çalışan ve faturalarını bu getirilerle ödeyen binlerce insan var. Siz de pekala onlardan biri olabilirsiniz. Gerekenleri biliyorsunuz.
BİLGİ- SİSTEMATİK YAKLAŞIM- RİSK YÖNETİMİ ve DİSİPLİN.
Yatırım veya trading yapmak, başka bir iş yapmaktan farklı olmamalıdır. Her işte işletme ilkeleri ve hedefler belirlenmeli, bir plan ve stratejiye göre hareket edilmeli ve iş faaliyet ve işlemlerinden doğacak potansiyel risk ve kazançlar enine boyuna tartılmalıdır. Kahneman ve Tversky' den piyasalarda yatırım yapma işine girmenin algılanan maliyetinin diğer iş alanlarına girmekten çok daha düşük olduğunu ve deneyimsiz olanları bu cadı kazanında şanslarını denemeye teşvik ettiğini öğrenmiştik. Reel ekonomide herhangi bir işe asla balıklamasına dalmayacak olan insanlar piyasalara net varlıklarının büyük bir kısmını yatırmaya koşa koşa gelirler. Bu sadece katılım koşullarının çok kolay olmasından değil aynı zamanda piyasaların son derece likit olmasından dolayıdır.
Bir hisse senedi veya kripto parayı alıp satmakla, bir işi alıp satmayı karşılaştıralım. Diyelim ki perakende satış yapan bir dükkan satın aldınız ve işin o kadar da kolay olmadığını gördünüz. Belki iş saatleri uygun değil, belki personel sorunları çok fazla, belki yasalar ve vergiler bel bükücü. Sebep ne olursa olsun, işi satıp çıkmak girmekten çok daha zor. Bu piyasa o kadar likit değil ve kapıda sizin dükkanı satın almak için kimse elinde nakitle sırada beklemiyor. Bir alıcı çıksa bile fiyatı beğenmeyebilirsiniz veya emlak komisyoncularına yüksek bedeller ödemek zorunda kalabilirsiniz. Tüm bu koşullar çoğu reel ekonomi işinin satılmasının pahalı ve zaman alıcı bir iş olduğunu gösteriyor.
Öte yandan, finansal piyasalarda daima bir alım-satım fiyatı mevcut. Başka bir ifadeyle, varlıklarımızın mevcut değerini biliyoruz. İşte bu likidite finansal piyasalara yatırım yapmayı, reel ekonomide bir işe yatırım yapmaktan çok daha cazip kılıyor. Ne yazık ki bu hazır fiyatlama mekanizmasının olumsuz yanı da var. Ekranda veya gazetedeki fiyat kotasyonlarına baktığınızd yatırımınızın o anki ederini biliyrsunuz ve o kotasyon her yükseldiğinde seviniyor, her düştüğünde üzülüyorsunuz. Bu fiyatlama mekanizmasının sürekli açık olması piyasaya duygusal yaklaşmanıza neden oluyor. Pozisyonunuzdan çıkmak hem kolay hem de nispeten çok daha ucuz olduğu için de "işiniz" dalgalı sularda sürüklendiğinde tam onu yapmaya ayartılıyorsunuz. Pozisyonunuzdan çıkışınınızın nedeni piyasada oluşan temel değişiklikler değil, fiyat dalgalanmalarına duygusal bir tekpi göstermiş olmanız.
Bir diğer tarafta, hemen bulunacak bir fiyatlama mekanizması olmayan bir fabrika satın aldığınızı düşünün. Başta işler iyi gidiyor, maliyetleri düşürüyorsunuz, nakit akımı artıyor. Tasarrufları büyüme amacıyla tekrar sermaye mallarına(kapasite arttırmak veya yeni ekipman ve makine almak için) kullanıyorsunuz. Bir süre sonra sorunlar başlıyor, satışlar azalıyor ve ekonominin gidişatı pek parlak gözükmüyor. İşi satmaya karar veriyorsunuz ama alıcı bulamıyorsunuz. Sonuçta fabrikayı satmaktan vazgeçip bir kaç yıl sonra emekliliğinize kadar dayanmaya karar veriyorsunuz. İşi 15 yıl sonra sattığınızda fabrikanın ve işin değerinin hatırı sayılır bir miktar artmış olduğuna şahit oluyor ve enfes bir ikramiye ile kendinizi emekli ediyorsunuz. Burada iş sahibi olarak işinizi yürütmeye konsantre oldunuz. Her saat başı işin değerinin ne olduğuna bakmak için ekran aramadınız. Bunun ana nedeni zaten isteseniz bile böyle bir fiyatlama mekanizsmasının olmayışıydı. İşinizin doğası sizi sabırlı olmaya zorladı.
Finansal piyasalara yatırım yapmak ise bambaşka bir iş. Orada fiyatların sürekli dalgalanması, piyasanın haberlere tiryaki olması ve kısa vadeli performansa odaklanması bizi işin içine duygusallıkla çekerken iyi düşünülmemiş ve aceleyle verilmiş kararlara sürüklüyor. Sabrımızı devamlı test ediyor. Başarılı olmak için sanki o sürekli fiyatlama mekanizmasını seyretmek zorunda hissediyoruz kendimizi. İşte bu aşırı kolaylık aleyhimize işliyor. Bu da finansal piyasalara yatırım yapma işini aynı reel ekonomide yatırım yapma işi gibi ele almamız gerektiğinin birinci nedeni.
İkinci neden ise daha da ciddi. Birçok yatırımcının sorunu, alışveriş gibi eğlenceli bir faaliyete bile yatırımlarından daha ciddi yaklaşmaları. Alışverişe çıkan birisi 100 milyonu harcamadan önce ince eler sık dokur, araştırma yapar, en iyisini en ucuza almaya çalışır. Ne var ki aynı kişi 100 milyonu borsaya atmaya gelince gözünü bile kırpmaz. Çoğu yatırımcı doğru yatırım yapmayı öğrenmek ve gereken becerileri edinmek için ne zaman ne de emek harcar. Ne de olsa ekranlara bakıp yükselen bir piyasaya katılmak, yatırım uzmanının sözünü dinlemek, finansal televizyon kanallarını seyretmek veya bir tüyoya kapılmak çok kolaydır. Bu insanlar ne yaptıklarını bilmeden kendilerini borsa kazanına atıverirler. Piyasaların nasıl işlediğini izlemek için zaman ayırmazlar. Dans etmeyi öğrenmek için en önce dans eden birkaç kişiyi izlemek gerektiğini unuturlar. En iyi eğitim, kazananların harika hikayelerini ve nasıl kazandıklarını dinlemek değil kaybedenlerin nasıl kaybettiklerini izlemektir. Piyasaya girmeden önce de planınızın tüm yönlerini (hem kuvvetli hem de zayıf yönlerini) çok iyi etüt etmiş olmanız gerekir. Kurtarıcınız sisteminizin nerede çuvallayabileceğinin farkında olmak olacaktır. Sinemaya gider gibi piyasaya gitmek herkesin yaptığı şeydir. İNSANLAR BİR DOKTOR, BİR PROFESÖR, BİR KAYNAKÇI, BİR AŞÇI, BİR YAZILIM UZMANI OLMAK AMACIYLA GEREKLİ BİLGİ VE BECERİLERİ EDİNMEK İÇİN OTUZ YIL HARCARKEN SİZ NASIL OLUR DA BİR GECEDE YATIRIMCI OLABİLECEĞİNİZİ UMMAKTASINIZ? Burada fazla seçeneğiniz yok. Borsaya gelecekseniz bu işe ya bir "iş" gibi yaklaşacak ve gerekli bilgi ve becerileri edinmek için o teri döküp o zamanı koyacaksınız ya da cebinizdekileri bu emeği vermiş olanlara gönüllü olarak transfer edeceksiniz. Her iş gibi burada da çok, ama çok çalışmak lazım. Üzerinde çalışacağınız formül de açık : BİLGİ + SİSTEMATİK YAKLAŞIM + DOĞRU PARA (RİSK) YÖNETİMİ + DİSİPLİN VE DOĞRU DAVRANIŞ BİÇİMLERİ!
içerde görüşmek dileğiyle :)
What You Will Learn!
- Mum ve sıfır-çarpı grafiklerini öğrenin
- Piyasa profilini çıkarın
- Dalga analizi yapın
- Gann teorisini öğrenin
- Döngüler ve işlem hacimlerini kavrayın
- Para (Risk) yönetimini kazanın ve kazancınızı sistematikleştirin
- Yatırımcı psikolojisini öğenin ve kalabalıklar içinde davranış biçimlerinizi geliştirin
Who Should Attend!
- Borsaya meraklı olanlar ve kazancını katlamak isteyenler
- Coin piyasasında vadeli al-sat yapmaya başlayanlar
- Teknik analiz konusunda kendisini geliştirmek isteyenler