Konuşma Bozuklukları Uygulamaları
Basit düzeyde akıcı konuşma bozukluklarınızı çözün !
Description
İletişim hayatın en başından bu yana hep var olmuş bir süreçtir. Yaşayan tüm canlılar kendilerine özgü bir iletişim biçimi ile ileti alış-verişinde bulunmuşlardır. İnsanlığın evrimiyle bu süreç dinamikleşmiştir. Diğer canlılar ses ve sese dayalı iletişim sistemleri kullanırken, insan sesten söze geçmiş ve sözle anlatma evrimini gerçekleştirmiştir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en ayırt edici özellik konuşma yoluyla dili kullanabilmesidir (1). İletişim, dil ve konuşma kavramları kimi zaman aynı anlamda kullanılsa da farklı kavramlardır. Bu ayrım özellikle iletişim bozuklukları söz konusu olduğunda daha da önemli hale gelir.
İletişim, dil ve konuşmayı içeren ve birbirleriyle kesişen becerilerden oluşan şemsiye bir terim olarak düşünülebilir. Dil, bu iletişimi sağlayan araç, konuşma ise aracı iletme yoludur. Biri olmadan diğeri yapraksız ya da meyvesiz ağaç gibidir.
Konunun daha iyi açıklanması için iletişim, dil ve konuşma kavramları ve bu kavramların birbirleriyle olan ilişkileri açıklanacaktır. İnsanın dil ve konuşmayla gerçekleşen iletişimi, işbirliği, problem çözme, geliştirme ve ilişkilerini sürdürmek için üstün bir yetenektir. İletişim olmasaydı toplum şu andaki durumuna sahip olmazdı . Konrot (2007) iletişimi, temel hedefi, uygun bir araç kullanarak ve bu aracın aktarılabileceği bir yoldan yararlanarak, hedefteki bireyde kendi tasarladığı düşüncenin bir izdüşümünü oluşturma çabasıdır‟ şeklinde tanımlamıştır. Diğer bir deyişle iletişim bir amaçtır. Bilgi ve düşüncelerin değiş tokuş süreci olarak da tanımlanabilecek olan iletişim, kodlama, iletme ve çözümlemeyi içeren aktif bir süreçtir. İletişimde tasarlanan düşüncelerin karşıdaki kişiye aktarılabilecek ve aynı zamanda onda da aynı ya da en azından “benzer” bir düşünce uyartabilecek bir biçime dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu aşamada düşüncelerin hangi kanaldan gönderileceği ve bu düşüncelerin nasıl örgütleneceği önemlidir. Bu örgütleme aşamasında dil ve konuşma kavramları öne çıkmaktadır. Konrot (2007) tarafından bir araç olarak tanımlanan dil, toplumsal olarak paylaşılan kod veya geleneksel sistemler olarak tanımlanabilir. Kavramlar, bu kod ve sistemlerle, rastlantısal semboller ve sembollerin kombinasyonunu yöneten kurallarla temsil edilir.
Konuşma, sözel dildeki sesleri çıkarmak için gerekli motor işlemlerdir . Diğer bir ifadeyle konuşma iletişim sürecinde eylemdir . Konuşma ses kombinasyonlarından, ses kalitesinden, entonasyondan ve hızdan oluşur ve konuşma mesajında her bir bileşen biçimlendirilir.
İLETİŞİM BOZUKLUKLARI İletişim bozuklukları, kavramları veya sözel, sözel olmayan ve grafik sembol sistemlerini alma, gönderme, işlemleme ve anlama yetisindeki bozukluklardır. İletişim bozukluğu, işitme, dil ve/veya konuşma işlemlemesi sırasında belirginleşebilir. İletişim bozuklukları, konuşma bozukluklarını, dil bozukluklarını, işitme bozukluklarını ve santral işitsel işlemleme bozuklarını kapsamaktadır. Konuşma bozuklukları ASHA (1993) tarafından, sesletim, ses ve akıcılık bozuklukları olmak üzere üç kategoride değerlendirilmektedir. Sesletim bozuklukları, konuşma seslerinde anlaşılırlığı etkileyebilen yer değiştirme, ekleme, çıkarma veya bozulmalarla karakterize olan konuşma seslerinin atipik üretimidir. Ses bozuklukları, anormal ses üretimleriyle ve/veya bireyin yaş ve/veya cinsiyeti için uygun olmayan vokal kalite eksikliği, perde, şiddet, rezonans, ve/veya süre özellikleri ile karakterizedir. Akıcılık bozuklukları ise konuşmanın akıcılığındaki, atipik hız, ritim ve ses; hece, sözcük ve öbek tekrarlarıyla karakterize olan bozulmalardır. Buna aşırı gerilim, kaçınma davranışları ve ikincil davranışlar eşlik edebilir.
KONUŞMA AKICILIĞI-AKICISIZLIK Konuşmada akıcılık bozuklukları ve kekemeliğe geçmeden önce konuşma akıcılığını ve akıcısızlığını açıklamakta yarar görülmektedir. Akıcılık, dil ve konuşma patolojisi alanında geleneksel olarak “ne değildir” şeklinde tanımlanmaktadır. Buna göre akıcı konuşma, konuşmanın pürüzsüzlüğünde ve akışında bir sapmanın olmamasıdır . Starkweather’a göre (1987) akıcılık dil ve konuşma performansındaki kolaylığı ifade etmektedir. Akıcı konuşan bireyler bunu sağlamak için çok fazla düşünmezler ve enerji sarf etmezler. Sesler, sözcükler ve tümceler, duraksama olmaksızın, ağızdan kolayca çıkar ve biri diğerine hızlıca ve çok az duraklamalarla dizi halinde bağlıdır. Benzer olarak Zebrowski ve Kelly (2002) de konuşma akıcılığını ses, hece ve sözcükler arası pürüzsüz bağlantılar kurmaya ilişkin bir yetenek olarak belirtmektedir. 6 Akıcı konuşma, konuşma bölümleri arasında pürüzsüz geçişse, konuşma akıcısızlığı ses, hece, sözcükler arası geçişlerde bazı bozulmalardır . Akıcısızlık, konuşmada üretilen fonolojik, morfolojik, ve/veya sentaktik dil ünitelerindeki süreçte aksaklıkları ifade eder.
Akıcısızlıklar, normal, anormal ve belirsiz olmak üzere 3 gruba ayrılabilir. Dilin biçimlendirilmesinde tereddütler ve uzun duraklamalar, araya ses ve sözcük eklemeler, öbek tekrarları normal akıcısızlıklardır. En yaygın belirsiz akıcısızlıklar sözcük tekrarlarıdır. Normal olmayan akıcısızlıklar ise kısmi ses/hece tekrarları, uzatmalar, bloklar ya da erteleme veya kaçınma için dikkat çeken/alışılmadık uzun duraklamalar ve bütün bu kategorilere normalden daha fazla sürede görülen gayret, gerilim ve çabaların eşlik ettiği durumlardır. Bu akıcısızlıklar kekemeliğin en temel özelliğidir, ancak kekemelik ve akıcısızlık eş anlamlı değildir. Çünkü okul öncesi dönemde, özellikle 2-3 yaşlarında (kekemeliğin en sıklıkla başladığı yaşlarda) normal konuşma özellikleri gösteren çocukların erken dil gelişimi dönemlerindeki konuşmalarında da birtakım akıcısızlıklar görülebilir . Ses, hece ve sözcükler arası pürüzsüz geçişlerin, çocuğun sesletiminden ve dil becerilerinden etkilenmesi mümkündür. Bu edinim sürecinde çocuklar nasıl dil ve konuşma hataları yapıyorlarsa aynı şekilde bazı akıcısızlıklar da gösterebilirler. O halde akıcısızlık, normal dil ve konuşmanın bir parçasıdır ve çocukların sesletim ve dil becerileri yaş ve zamana bağlı olarak ilerledikçe akıcılık oluşacaktır. Okul öncesi çağda çocuklar eş zamanlı olarak konuşma seslerini, içeriğini ve anadillerinin yapısını edinirler. Bu gelişimsel süreç dinamiktir ve tüm değişkenler aynı hızda gelişmeyebilirler. Dahası bu süreçte sesletim ve dil ilişkilidir ve bu değişkenlerin bir tanesindeki değişim diğerinde kolaylaştırma ya da kötüleştirme şeklinde değişimlere sebep olabilir. Çocuk erken yıllarda sesletim ve dile ek olarak konuşma akıcılığını da edinir. Dil ve konuşmanın diğer yönlerine benzer şekilde akıcılığın edinimi, sesletim ve dildeki karmaşık örüntülerle etkileşim kuran gelişimsel bir süreçtir. Bazı durumlarda küçük çocuklarda bu etkileşimin doğası konuşma akıcısızlıklarına sebep olabilir.
Kekemelikte görülen akıcısızlıklar ile normal akıcısızlıkları ayırt etmek, özellikle kekemelik hafif ve yavaş ilerliyorsa, güç olabilir, ancak yine de tanı için dikkate alınabilecek önemli faklılıklar vardır. Okul öncesi dönemde akıcısızlıklara kekemelik dendiği zamandan itibaren bu akıcısızlıklar normal akıcı konuşmadan önemli düzeyde farklılaşmaktadır. Normal akıcısızlık yaygındır ancak konuşma içeriğinde çok sık görülmez. Yani sözcüğün bütünü ya da kısmen 7 tekrarı 100 hecede 2‟den daha az görülmektedir. Bunun yanında ritmik olmayan fonasyon belirtileri olan uzatma ve blok hiç görülmemektedir ya da nadiren görülmektedir. Kekemeliğin erken dönemlerindeki akıcı olmayan konuşmada, akıcısızlık tipi ve bu akıcısızlıkların sıklığı, oranı, derecesi ve süresi karmaşık örüntüleriyle ortaya çıkar. Bu faktörler arasındaki etkileşimler kekemelikle normal akıcısızlık arasındaki farklılıkları daha da artırır. Akıcısızlığın diğer bir yönü olan, süre, kümeleme ve ilişkili olan ikincil davranışlar tanıda önemli bir değer taşır .
KONUŞMADA AKICILIK BOZUKLUKLARI ASHA (1999) konuşmada akıcılık bozukluklarını, gelişimsel kekemelik, hızlı-bozuk konuşma (cluttering), nörojenik kekemelik ve psikojenik kekemelik olarak belirlemiştir. Akıcılık bozuklukları içerisinde en sık rastlananı (Plante ve Beeson, 1999; Silverman, 2004), diğer tüm konuşma bozuklukları arasında ilgi çekeni ve alanyazında oldukça geniş bir yeri olanı kekemeliktir.
Kekemelik Kelimeler kolayca, fazla efor sarfedilmeden, engelsiz ve çabuk bir biçimde üretildiğinde konuşma “akıcı” olur. Kişi bir sözcükten diğerine geçmekte zorlandığında, geçişleri düzgün ve hızlı bir biçimde yapamadığında konuşmanın “akıcılığı” bozulur. Konuşan herkes kimi zaman akıcılıkla ilgili sorunlar yaşayabilir. Kekemeliğin temel özelliği, sözcüklerin belli bölümlerinin (bir ses ya da bir hece olabilir) tekrarlanması ve uzatılmasıdır. Konuşmadaki bu takılmalar ve gel gitler duyulabilir yükseklikte ya da sessiz olabilir; sıklıkla kelimelerin başında ve söylenmesi zor olan kelimelerde meydana gelir (Uzun olan ya da sık kullanılmayan kelimeler)
Dünya Sağlık Örgütü (WHO, World Health Organisation)’nün yayınladığı Uluslararası Hastalıklar Sınıflandırması (ICD-10, International Classification of Diseases)’na göre kekemelik “Söylemek istediğini bilmesine karşın, bir sesin istem dışı tekrarlanması veya kesilmesi sonucu, kişinin söylemek istediğini söyleyememesine neden olan konuşma ritmindeki bozukluklar" olarak ifade edilmektedir . 1.4.1.1. Epidemiyoloji Kekemelik tüm kültürler ve etnik gruplarda görülebilen bir konuşma bozukluğudur. Toplumda yaşam boyu görülme oranının %5 olduğu bildirilmektedir . Kekemelikte kalıtımsal 8 etkenlerin cinsiyete göre değişiklik gösterdiği ayrıca kalıtımsal geçişin, erkeklerde kızlara oranla daha etkili olduğu gösterilmiştir (17,18) .
What You Will Learn!
- Kursu tamamladığınızda artikülasyon bozukluklarnı aşmak in bir çok farklı yöntemler öğrenmiş olacaksınız
- Tüm konuşma bozuklukları ve telaffuz sorunlarını farklı yöntemler ile aşabilirsiniz.
- Kelime ve heceleme kaynak desteği ile konuşma geriliği yaşayan aile bireyine destek olabilirsiniz
- dil ve konuşma bozuklukları yaşayan 2-99 yaş tüm bireyler bu kursu satın alarak akıcı konuşma yöntemlerini öğrenebilir.
- En zor telaffuz edilen R sesinin 11 den fazla telaffuz yöntemini öğreneceksiniz.
Who Should Attend!
- Alfabedeki harflerin telaffuzunda zorluk çeken bireyler
- Dil, çene, dudak ve nefes konularından en az birinde sorun yaşayıp bunu çözmek isteyen kişiler
- Okul öncesi yaş grubunda olup konuşma geriliği yaşayan bireyler
- konuşma bozuklukları için uygulamaları kendi kendine ya da çocuğuna evde uygulamak isteyen kişiler
- En çok sorun yaşanılan R sesinin 11 den fazla telaffuz yöntemini öğrenmek isteyen kişiler bu kursu satın alabilir.